Son yıllarda D vitamini kemik sağlığı dışında diyabet, obezite, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları, immün sistem bozuklukları, depresyon gibi bir çok hastalık ile ilişkilendirilmektedir.
Bundan dolayı eksikliği kilo aldırmasından tutun, kemiklerde güçsüzlüğe, depresyona kadar birçok olumsuz duruma neden olmaktadır.
En iyi D vitamini kaynağı güneştir. Normal koşullar altında insan vücudunda bulunan D vitamininin %90-95’i deride sentezlenirken çok az bir kısmı besinlerle alınmaktadır. Bundan dolayı Dünya Sağlık Örgütü(WHO) , yeterli D vitamini üretimini sağlamak için güneş yanıklarının oluşmamasına dikkat edecek şekilde her gün yüz ve kolları yaklaşık 15-30 dakika güneş ışığına maruz bırakmayı önermektedir.
Güneşlenme sırasında D vitamini oluşumu; ışınların dik veya eğik gelmesiyle, bireyin ten rengine ve yaşına göre değişmektedir. Ev içinde daha çok vakit geçirilmesi, geleneksel kapalı giyinme tarzı, güneşin zararlı etkilerinden korunma amaçlı yüksek faktörlü güneş kremi kullanımı, yüksek yerleşimli bölgelerde yaşama, hava kirliliği gibi nedenler güneş ışığının az alınmasına neden olmaktadır. Kadınlar üzerinde yapılan bir çalışmada, kapalı giyim tarzının D vitamini alımını olumsuz etkilediği kanıtlanmıştır.
D vitamini eksikliği en fazla yetersiz güneş maruziyeti ile birlikte gıdalarla yetersiz D vitamini alımıyla oluşmaktadır. Ayrıca D vitamininin bağırsaktan yetersiz emilimi(Çölyak, Crohn hastalığı, pankreas yetmezliği gibi yağ malabsorbsiyonuna yol açan hastalıklar),karaciğer veya böbrek hastalığı olanlarda, D vitamininin etkin formuna dönüşememesi, bazı ilaçların D vitamini emilimini azaltması gibi nedenlerle de oluşabilmektedir.
D vitamininin diyetle alınması ise sınırlıdır. D vitamini balık yağı dışındaki doğal yiyeceklerde çok az bulunmaktadır. 100 gr balık karaciğerinde 10000 IU D vitamini bulunurken(100 gr yağlı balıkta 300-1000 IU), en zengin kaynak sayılan karaciğerin 100 gramında 100-400 IU, tereyağında 50-60 IU, sütün 1 litresinde 3-10 IU, bir yumurta sarısında 20-100 IU civarında D vitamini bulunur. D vitamini, genellikle besinlerde düşük miktarlarda bulunduğu için besinler D vitaminince zenginleştirilmektedir. D vitamini zenginleştirmesi ilk olarak sütlerde başlamıştır. Daha sonra kahvaltılık tahıllar, yoğurt, peynir, pastalar, mamalar ve margarinde devam edip yaygınlaşmıştır. Son zamanlarda meyve suları özellikle de portakal suyu D vitaminince zenginleştirilen gıdalardandır. Bu zenginleştirilmiş ürünlere market raflarında etiket bilgilerini okuyarak ulaşabilirsiniz.
50 yaş üzeri kişiler, sürekli kemik ve kas ağrısı şikayeti olanlar, güneş görmeyenler(ofis çalışanları gibi), kapalı giyim tarzı olan bayanlar, bağırsaklardan yağ emilimi bozulmuş hastalar, karaciğer hastalığı olanlar, osteoporozlu hastalar ( kemik erimesi olanlar), kış aylarında daha çok kilo alımı görülenler kişilerin kan tahlili yaptırarak D vitaminini kontrol ettirmeleri gerekmektedir.
Ciddi eksiklik durumunda sadece beslenmeyle tedavi yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle D vitamini preparatları doktor kontrolünde tercih edilmelidir. Günlük güneş ışığı alımına daha çok özen gösterilmelidir.
-
Uzm. Dyt. Seher Dallı Şen Özgeçmiş
Popüler Yazılar
- Kalp damarlarının incelemesind...
- Kadın sağlığını tehdit eden se...
- Güngör: “Kış aylarında boğaz a...
- Okullarda el, ayak, ağız hasta...
- Ağrılara doğal çözüm: Nöralter...
- AIDS hastalığı tüm dünyada hız...
- Safra kesesi taşları neden olu...
- Hamilelik belirtileri nelerdir...
- Akciğer kanserinin bir numaral...
- Boğaz kuruluğu neden olur? Boğ...