Günümüzde genç yaşlı demeksizin, birçok insanın yaşadığı temel sorunlardan biri olan ve günlük yaşam kalitesini oldukça kötü etkileyen bel ağrıları, genel olarak fıtıkla ilişkilendirilebilse de bu ağrılar pek çok sebepten kaynaklanabiliyor.
Hareketsiz yaşam, kasta zorlanmalar, kireçlenme, dar kanal, böbrek hastalıkları gibi nedenlerden de kaynaklı oluşabilen bel ağrılarıyla ilgili, her bel ağrısında kişilere özel tedavi programları uygulandığını vurgulayan Nev Esentepe Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Uzm. Dr. Üzeyir Ender; “Kronikleşen bel ağrıları insanların yaşam standartlarını düşürmekte ve kişiyi mutsuz etmektedir. Günümüzün iş yaşamı, aşırı bilgisayar kullanımı, uzun süreli masa başı çalışma şartları, bel ve boyun ağrılarının da giderek artmasına neden oluyor. Bu sıkıntı birçok kişinin yaşadığı ortak bir sağlık sorunu diyebiliriz” dedi.
“Toplumun Yüzde 90’ında Rastlanıyor”
Bel ve boyun ağrılarına toplumumuzun büyük kesiminde rastlandığını belirten Dr. Ender; “Bel ve boyun ağrılarının nedenlerinin iyi saptanması gerekiyor. Ülkemizin yüzde 90'ında, bel ve boyun ağrısı şikâyetleri bulunuyor. Bu bel ağrısı çok değişik sebeplerden kaynaklanabiliyor. Ancak bunun oldukça küçük bir bölümü sanılanın aksine bel fıtığından kaynaklanıyor. Özellikle sindirim sistemi, böbrek hastalıkları, iç organ bozuklukları, kas zorlanmaları, kireçlenmeler, dar kanal, kayma gibi pek çok sebepten kaynaklanabiliyor. Tedavi süreciyle ilgili de, mevcut sorunun kaynağı netleştirildikten sonra, kişiye özel çözümler yapılabilmektedir” diye konuştu.
“Hareket Etmeye Özen Gösterin”
Özellikle bel ve boyun fıtığı rahatsızlıklarıyla ilgili, cerrahi operasyonun şart olmadığını dile getiren Uzm. Dr. Üzeyir Ender; “Bel ve boyun fıtığı tedavisinde ameliyat kesinlikle şart değil. Hastanın durumuna göre fizik tedavi, ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar, boyunluk ve korse gibi destekler ile enjeksiyonlar ve elle tedavi gibi çeşitli yöntemlerle bel ve boyun fıtığı tedavi edilebilir. Bireylere yönelik tavsiye edebileceğimiz en önemli konu, hareketli bir yaşam biçimi benimsemeleri olacaktır. Özel egzersiz programları sayesinde vücut zindeliğini korumak ve bu tip sıkıntılardan asgari düzeyde etkilenmek mümkün hale gelecektir. Hastalar da gün içinde sabit olarak çok uzun süreler oturmamalı ve hareket halinde olmalıdır” açıklamalarında bulundu.
-
Uzm. Dr. Üzeyir Ender Özgeçmiş
Popüler Yazılar
- Kalp damarlarının incelemesind...
- Kadın sağlığını tehdit eden se...
- Güngör: “Kış aylarında boğaz a...
- Okullarda el, ayak, ağız hasta...
- Ağrılara doğal çözüm: Nöralter...
- AIDS hastalığı tüm dünyada hız...
- Safra kesesi taşları neden olu...
- Hamilelik belirtileri nelerdir...
- Akciğer kanserinin bir numaral...
- Boğaz kuruluğu neden olur? Boğ...